Muslera'nın Vedası: Aile, Gözyaşı ve Sarı-Kırmızı Bir Veda
- Gamze ÖZTÜRK
- May 30
- 1 min read
Updated: Jun 3

Galatasaray tarihine adını altın harflerle yazdıran Fernando Muslera için düzenlenen veda basın toplantısı, sadece bir futbolcunun ayrılığı değil, bir dönemin kapanışıydı.
Salona adım attığı an, alkışlar yankılandı. Ama bu alkışlar bir galibiyetin değil, sadakatin, emeğin ve gerçek bir bağın alkışıydı.
Muslera yalnız değildi… Yanında hayatının en kıymetlileri vardı:
Eşi Patricia, çocukları, babası ve tabii ki yıllardır omuz omuza yürüdüğü Galatasaray ailesi.
Basın toplantısında duygular gözlerden okunuyordu.
Patricia’nın gözleri doluydu, çocuklar henüz yaşadıkları anın büyüklüğünü tam kavrayamasa da, bu sevgi selinin bir parçası olduklarını hissediyorlardı.
Babasının gururu ise kelimelere sığmaz cinstendi; Muslera’nın sadece iyi bir kaleci değil, iyi bir evlat olduğunu görmek herkesin yüreğine dokundu.
Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, “Bugün burada bir futbolcuya değil, bir evlada veda ediyoruz,” dediğinde salondaki sessizlik, bu sözlerin ağırlığını taşıyordu.
Bir kulüpten daha fazlası olan Galatasaray’ın, Muslera’yla kurduğu bağın, yalnızca saha içi başarılarla açıklanamayacak kadar derin ve içten olduğu bir kez daha anlaşıldı.
Basın toplantısından kareler, bu duygusal vedayı ölümsüzleştirdi:
Fernando Muslera, sadece Galatasaray’ın değil, Türk futbolunun da unutulmazları arasında yerini aldı.
Ama asıl mirası; milyonların gönlünde bıraktığı iz, arkasında bıraktığı duruş ve adam gibi adam olma hali oldu.
Teşekkürler Muslera.
Sen sadece bir kaleci değil, bir ailenin parçası oldun.
Ve bu aile seni hiçbir zaman unutmayacak.



Comments